Neden mi 20yasdisi?

Neden mi 20yasdisi?



Eh hayat enteresan. 20lik yas disi hic bitmiyor cunku! Ilk ciktiginda hemen kosuyorsun disciye (uzgunum dostlarimi disci yerine koydugum icin!), zannediyorsun ki aldirdin ya rahatlayacaksin. O ilk aci bir daha olmayacak hayatinda. Zaten sana 32 dis fazla, bir iki tanesini (o da en arkada kalanlar) aldirsan ne kaybedirsin?

Hepimizin hayatinda yok mu bir 20ligi? Aldirsam da kurtulsam dedigi.. ama... her aldirdiginda bir tane daha kesfettigi!

Isin tatli yani, her defasinda anliyorsun aslinda hayat o 20lik yas dislerini cok seviyor, sen de hayati...







6 Ocak 2011 Perşembe

1'den 5'e

1
Bir olmak zordur
ilklerin tadi hep farkli

2
iki olmak bir olmaktan daha kolay
iki olmak arzusunda aynayla yansitilmisini aramamali insan

3
iki olduktan sonra kacinilmaz, uc olursun
ucte bir ilk var, tadi yine farkli

4
bazen uc yetmez, dort olursun
dort de uc gibi tatli, uc'ten daha kolay

5
buna cesaret lazim
5 ve sonrasi Allah kerim!

4 Ocak 2011 Salı

Yaklasik 2 haftalik tatilden sonra ise baslamak uzerine...

Insan gunun her parcasinda yasamiyor. Dizilerin bolumleri var ve sonunda hep bir sahne, bir sonrakini izlemek icin merak uyandiran. Kendi sahnelerini dusundun mu hic? Kac sahnen var merak uyandiran? Kac cesaretin var merak uyandiran sahne istemeye?
Aylin Aslim'in soyledigi bir parca vardi 'Bu sabahlarin bir anlami olmali' diye. Esas aksamlarin anlami olmali, kendi kendine kaldigin o anlarda, bir anlam olmali. Bir sonraki gune uyanmayi istetecek. Yok, depresifligimden degil bu, ya da farkinda olmadigim depresifligimden, bilmem.
Daha cok sahnem olmasini isteyerek uyuyorum simdi.. Cesaretimin oldugunu zannediyorum.
Baslik ile altindaki metin tam uymadi gibi geldi di mi sana? E hayat da boyle degil mi, ne altbasliklar, ne basliklardan cikar; ne metinler ne basliklari takip eder...
Resim, http://goodle.tumblr.com/ sayfasindandir. Cooook guzel resimler var sayfada. Mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ederim!

15 Aralık 2010 Çarşamba

Surlar

Dusunmeden, acimadan, aldirmadan
yuksek duvarlar ormusler dort yanima.

Simdi umarsizlik icinde oturuyorum burada,
bir dusuncem yok aklimi kemiren bu yazgidan baska;

Bir suru isim vardi disarda gorulecek,
Nasil da anlamadim duvarlar yukseldi de?

Ses soluk isitmedim calisan iscilerden,
sezdirmeden kapadilar beni dunyanin disina.

Kavafis

9 Aralık 2010 Perşembe

Fark..

Uzun zamandir dusunmedigimi fark ettim bugun
Saatin 9 oldugunu fark ettigim gibi
Oysa daha gec zannetmistim
Bir hayal kirikligi
Saat daha 9...

Uzun zamandir dusunmedigimi fark ettim
Portakal kabugundan adam yapildigini
Muz kabugunun kaydigini
Elma kabugunun sarardigini

Uzun zamandir dinlemedigimi fark ettim
O en sevdigimi zannettigim sarkilari
Kalbimin sesini

Bugun sokakta gordugum 2 kisinin yuzunu bile aklima getiremedigimi
Bugunu hic hatirlayamadigim defa daha dunlerde yasadigimi
Bugun fark ettim… ne degisti?

Dusungu

Hepsinin gelmesini bekleme
Bir kisi gelmeyecek

Sen alisamayasin diye,
Korkmayasin diye,
Dusunesin diye...

Kendine yetmen icin...
Herkesin kendinden kactigi yerlerde
Sen kacmayasin diye

Gelenler gitmeyecekmis gibi...
Dogumlarda olumlerde
Duyasin diye.

Bildigini bildirmek icin
Bilmemeyi ogrenmelisin.
Tam kalasin diye.

Hepsinin gelmesini bekleme,
Sen var olasin diye.
Bir kisi gelmeyecek,
Sen, bir olasin diye.

Ozdemir Asaf

--Peki, ben 'bir' olduktan, o kisi gelmeye kalkarsa ne olacak???

25 Kasım 2010 Perşembe

Murathan Mungan'dan

Her yerde acik olanin
gizliligi
ya da her seyde vucut bulanin
bedensizligi

zihnin talaninda
her yeni sandigin kadim bilgi

gorulmeyen atlasindan disari ugrayan yildizlar
karanligin yurdu isigin ini

varlik hiclik yok olus dirilis toz ve cevher
genisleyen evren
sonsuzluk, an meselesi..

(Cok yakin bir zamanda babasini kaybeden arkadasim icin...)

28 Ekim 2010 Perşembe

Milan ve Como Golu

Milan ve elbette Duomo! Once katedral gorulmeli.. Yaz tatilim esnasinda da gunubirlik Milan'a ugramis ve 'Veneranda Fabbrica Del Duomo'nun icine girmek istemistim, ancak ustumdeki bluz askili ve icimdeki bikini belli oldugu icin almamislardi. Iste o an 'buraya tekrar gelmeliyim' demistim. Bir de teyzemle bir tek tas begenmistik, artik 3. defa da o yuzugu almaya giderim!
Neyse, bu defa katedralin icine girmeyi basardim. Icerde fotograf cekmek yasak oldugu icin, sadece distan fotografini koymakla yetinebilecegim.
Buradan yürüyerek La Galleria (Galleria Vittorio Emanuele) pasajıni gormelisiniz. Alisveris yapmadim elbette ama bir kafede oturup kahve ictim. Sonra da yine alisveris yapmadigim Via Montenapoleone Sokagi'na gittim. Epey sik dukkanlar var...
Aksam tabii ki La Scala. 18.00de gise aciliyormus, onunda saatler 18.00'i gostermeden kuyruk olmaya baslamisti. Neyse, bir sekilde anlasip 10 EUR'ya bir bilet alinca cok mutlu oldum. Ta ki yerimi gorunceye kadar.. Elbette resmi yerimde oturmadim:) Cok guzel bir bina La Scala. Dilini anlamadigim operayi izlemekten ve dinlemekten epey keyif aldim. Mutlaka oneririm.
Ertesi gunumu nasil gecirsem diye dersimi calisirken, Last Supper'i gorebilecegimi okudum. Fakat, duyduguma gore epey evvelden rezervasyon yaptirmak gerekiyormus. Eser, rengini kaybetmeye baslamis ve odaya belli sayida (sanirim 25) kisi girmesine izin veriyorlarmis ve rezervasyonsuz gittiginizde, birisi gelmezse sansiniz oluyormus. Bu benim duydugum, teyid etmekte fayda var elbette. Ama ben risk almak istemedim ve Como Golu'ne gitmeye karar verdim!
Istasyon gorevlisi benim saat 11 civari 5. istasyonda inmem gerektigini soyledi. Saat daha 11 olmamis ve ben 5. istasyona gelmemisken, telefonum caldi. Tabii ki izinli olmama ragmen bir is krizi mevcuttu ve o esnada konduktor geldi. Biletimi gormek istedigini dusundum ve gosterdim (tabii ki maalesef kriz aninda, bir dakika biletimi konduktor beye gosterip sizi geri arayacagim diyemedim) ama gitmedi! Telefonu kapadim, adamcagiz bana nereye gittigimi sordu. Como Golu dedim. 'Bayan, su an Isvicre'desiniz' dedi! Ben bunu cok yaparim, indim, baska bir trenle geri dondum..
1 saatlik tekne turuna katildim Como Golu'nde. Hos bir yer, ama illa gorun demem. yolunuz duserse..
Gunle ilgili son hikayem: Tren istasyonuna donerken, tabii ki tekrar kayboldum ve kucuk bir pazara ciktim. Elbette 2 Turk kadin pazarda yuruyorlardi. Onlara adresi sorayim dedim.Beni gordukleri icin nasil sevindiler. 'AAA, sen Turk'sun. Ama baksana yazik, tam Turkce de konusamiyor'. Oysa ki bana gore dili konusmakta zorlanan onlardi. Tabii referansi nerden aldiginiza bagli:)