Neden mi 20yasdisi?

Neden mi 20yasdisi?



Eh hayat enteresan. 20lik yas disi hic bitmiyor cunku! Ilk ciktiginda hemen kosuyorsun disciye (uzgunum dostlarimi disci yerine koydugum icin!), zannediyorsun ki aldirdin ya rahatlayacaksin. O ilk aci bir daha olmayacak hayatinda. Zaten sana 32 dis fazla, bir iki tanesini (o da en arkada kalanlar) aldirsan ne kaybedirsin?

Hepimizin hayatinda yok mu bir 20ligi? Aldirsam da kurtulsam dedigi.. ama... her aldirdiginda bir tane daha kesfettigi!

Isin tatli yani, her defasinda anliyorsun aslinda hayat o 20lik yas dislerini cok seviyor, sen de hayati...







30 Ağustos 2010 Pazartesi

Bruksel'de sahane bir Yunan restrauranti

Bu blogu acmaya karar vermeden de cok yere yemege gittim ama bence blogun ilk yazisi olmayi hak eden bir yer Strofilia. Bruksel'in merkezine cok yakin. Muhtesem mezeleri var. Sen ozlemissindir bizim yemekleri ondan diyeceksiniz ama hayir! Belcikali bir arkadasimla gittim ve o da 'burasi gercekten bir kesif' dedi.
Ekmek yerine pide servis ediyorlar. Ben ramazanda gittigim icin ve sagolsun hem annem hem de teyzem, gorusmelerimizde benim pide genimi uyardiklari icin sanirim biraz abarttim. O yuzden tatliya yer kalmadi ama eminim tatlilari da nefistir.
Ve tabii ki yemegin sonu Turk kahvesi ile biter. Sade icmek istedigimi soyleyince adamcagiz cok sasirdi ve bayagi guclu oldugumu ima etti. Eee ne de olsa Turk'um dedim:)

Rezervasyon mutlaka oneririm ve pazar gunleri kapali oldugunu belirtmek isterim - benim gibi gecen pazar pide hayalleriyle gittiginizde husrana ugramamaniz acisindan onemli bir bilgi.

28 Ağustos 2010 Cumartesi

Esra Yalazan'dan

'...sanki hayatin ozunde insana 'devam edebilme' gucu veren, tabiatta gorebilecegimiz butun renkleri toplayan, gokkusagi gibi tum farkli duygulari icinde barindiran cok guclu bir cekirdek var. Hic kirilmayacagini dusundugumuz o saglam cekirdek bir kez catlayinca, duygular birbirine siddetle carpip parcalanan toplar gibi kontrolsuz bir bicimde ruhumuzun dehlizlerine dogru saciliveriyor ve maalesef bu kirilma, bu dunyada yasayan herkezin en az bir kez basina geliyor. Bu kadar cok insani birbirinden ayriran, her insani kendi ic yolculugunda essiz kilan bu kirilmayla bas basa cikarken yaptiklari ve daha ziyade yapamadiklari. Bazilari hic oyle bir 'kirilma' olmamis gibi davraniyor, bazilari bu aciyi unutmak icin kendilerinin bile pek inanmadiklari garip tesellilere avunuyor...'  - Esra Yalazan, Yasemin Murekkebiyle isimli kitabindan

Iste benim cekirdegimin catlamasiyla geldigim kirilma noktam Bruksel'de yalniz basima yasamaya baslamak. Hic istemeden gelen o catlama basladi mi artik, o yarigi daha da acmak ve icine dalmak istiyor gercekten insan. Sanki artik yasadigim gunlerin degeri daha da artiyor, ben daha bi 'ben' olmayi ogreniyorum ve bundan zevk almaya basliyorum. Ve kendimce hissediyorum, daha donme vaktim degil, cunku donersem 'yapamadiklarim'la geri donecegim.

Insan ister mi dostlarinin basina kotu birsey gelsin, elbette hayir. Ama cok yakin zaman evvel bir catlakla karsilasan arkadasima, hic dusunmeden, bunu yasadigi icin ne kadar mutlu oldugumu soyledim. Telefonu kapadigimda dank etti kafama, esasen futursuzca soylenmis bir soz.. Dusunsenize, onun duygudurumunu ve karsiliginda soyleneni.. Ama ben onun renklerinden o kadar eminim ki, carpismadan sonra daha da renklenecekler ve ben onun daha da parlamis renklerinin altinda yine duruyor olacagim. Bir dost olarak inanin benim icin de muthis bir keyif!

27 Ağustos 2010 Cuma

Keske hep evden calisabilsem..

Bugun evden calisiyorum. Evden calismanin etkinligiyle ilgili eminim pek cok calisma yapilmistir. Ben sizin zamaninizi almadan, pek cok kez tecrube etmis biri olarak soyleyeyim. Kesinlikle cok etkin bir yontem. (siz simdi bakmayin blog'a yazi yaziyor olmama:)) Evde calisirken verilen molalar da daha verimli oluyor!

26 Ağustos 2010 Perşembe

Ask ve Para - Herseyi Biriktirmek Istiyorum!

Ne cok seyi biriktirmeye, saklamaya hevesimiz var. Elimizden gelse zamani saklayacagiz. Neden mi yasamak yerine saklamak - sanirim daha kolay geliyor da ondan! Simdi komik bir benzetme yapasim geldi: mesela pul koleksiyonu yapmak yerine her pul icin bir mektup yazip gonderebilir misin? Tamam kabul ediyorum biraz sacma, ama biraz da bu noktayla iliskili..

Parayi ne icin kazaniyoruz?
Paramizi biriktirmeye calisiyoruz. Ne kadarini biriktirirken ne kadarini harciyoruz?

Aski ne icin yasiyoruz?
Askimizi bile biriktirmeye, saklamaya calisiyoruz. En cok ask benim olsun. Bilmem ne ise yarar, ama olsun iste.. Bir yerde okumustum: 'Askimiz rutubet kokmaya baslamis olabilir mi? Yasandigi cevreden nemlenerek curuyebilme ihtimalini gormus ve bunu engellemeye calisirken naftalin kullanarak, kokusuna dayanilmaz hale getirmis olabilir miyiz? Hep birseyleri saklamak yerine bir miktarini da harcamaya calissak?

Mesela, bu yaziyi begendin mi? Bence saklama, harca!

Iste 20lik yas dislerimden...

Simdii

Bu benim bilgisayarim degil
Klavyesini kullanmak cok zor esasen
Ama senin parmaklarinin gezdigini bildigim tuslara dokunmak istedim
Oyle haddinden fazla seviyorum ya seni senin parmak izlerinin oldugu yere kendi parmak izlerimi eklemek istiyorum
Kendi izlerimin kalmayacagini senin izlerinle karisacagini bile bile
Ve esasen bundan keyif alarak
Tercih ederek beni ben yapan parmak izimden vazgecmeyi
Senin parmak izinle karismasindan haz alarak

nerde kalmisim
evet tuslarda gezinmem lazim ama bir de muhendisim ya rasyonel bir tarafim var, oylesine dokunmak olmaz anlami olan birseyler yazmak lazim

Hem benim icin daha iyi bilgisayarda yazmak
El yazimi okuyamama ihtimalin var cunku
Belki de bu duygularimi okuyamamanla esdeger
Okuyamadigin yazim duygularim
Bu word dosyasi da nasil gorundugum
Dun gece eve giderken bana soyledigin seyi dusundum
Icim disim bir der ya cogu insan
Valla benim icim disim bir degil galiba
Neler var icimde
Ama neler yok disimda
Ya da benim icim disim bir de
hissettigim sey senin algilama kapasitenin disinda
benim icin haddimden fazla
belki senin icin de haddinden fazla
askin da bir konfor alani var belki de
belki de
benim sana duydugum askin miktari sadece bana fazla gelmiyor sana da fazla geliyor
ve anlamadigini soyleyerek kendine duyuruyorsun
kendini inandiriyorsun
kendimi cocugun gibi hissettim gercekten
bilgisayarinla oynamaya boya yapmaya calisan
sense cocugunu ozgur birakan baba
ne yaptigimla hic ilgilenmeyen
ve bu his bile bana cok keyifli geliyor
nedenini tahmin edebiliyorum
360 derece yasamak istiyorum seni
arkadasin, sevgilin, askin, esin, annen, kizin,
tartistigimiz zaman bir daha aramak istemedigin
manyak miyim bilmiyorum ama dun bunu duyunca dahi kendimi mutsuz hissetmenin otesinde bir his belirdi icimde
baslarda korkardim ya seni kaybetmekten
artik korkmuyorum galiba
sadece herseyi yasamak istiyorum seninle
hani bir masalimiz vardi
anonim..
artik degil…
zaten neden anonim olsun ki
sen ve ben olsun
ruhlarin anonim oldugu bu dunyada
senin ve benim masalimiz olsun
kimseye mal olmasin
ve
biz omrumuz boyunca unutmayalim